Giriş 
Girişimci bir şirket (UG) kurmak, birçok kurucunun kendi işini kurması için cazip bir seçenektir. Mini-GmbH olarak da bilinen UG, yalnızca bir Euro tutarında küçük bir sermaye ile başlama ve aynı zamanda sorumluluk sınırlamasından yararlanma fırsatı sunuyor. Bu, şirketin mali sıkıntı yaşaması durumunda hissedarların kişisel varlıklarının korunması anlamına gelir.
Son yıllarda UG, Almanya'da özellikle yeni kurulan şirketler ve küçük şirketler arasında popüler bir yasal form olarak kendisini kanıtladı. Ancak pek çok avantajın yanı sıra, başarılı bir başlangıç için hayati önem taşıyan, dikkate alınması gereken önemli vergi hususları da vardır. Bu vergi çerçevesi koşulları hakkında derinlemesine bilgi sahibi olmak, yalnızca yasal tuzaklardan kaçınmaya yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda mali avantajlardan en iyi şekilde yararlanmaya da yardımcı olur.
Bu makalede UG kurarken dikkate alınması gereken temel vergi hususlarını inceleyeceğiz. Farklı vergi türlerine bakacağız ve vergi kaydı için gerekli adımları açıklayacağız. Amaç, istekli girişimcilere en önemli noktalara ilişkin kapsamlı bir genel bakış sunmak ve onları başarıyla bir UG kurma yolunda desteklemektir.
 
UG nedir? 
Girişimci şirket (UG), kurucuların serbest meslek sahibi olmalarını kolaylaştırmak için Almanya'da tanıtılan özel bir limited şirket (GmbH) biçimidir. UG genellikle "mini-GmbH" olarak anılır ve hissedarların kişisel varlıklarının korunduğu bir limited şirket formunun avantajını sunar.
UG'nin önemli bir özelliği gerekli minimum sermayedir. Minimum 25.000 Euro sermaye gerektiren klasik GmbH'nin aksine, yalnızca 1 Euro'luk sermaye ile bir UG kurulabilir. Bu, onları özellikle sınırlı mali kaynaklara sahip yeni kurulan şirketler ve küçük işletmeler için cazip kılmaktadır.
UG, GmbH ile aynı yasal çerçeveye tabidir. Bunlar, diğer hususların yanı sıra, defter tutma ve yıllık mali tablo hazırlama yükümlülüğünün yanı sıra vergi düzenlemelerine uyumu da içermektedir. Ayrıca hissedarların, daha sonra normal bir GmbH'ye dönüştürülebilmesi için, sermaye 25.000 Euro'ya ulaşana kadar kârın bir kısmını yedeklere ayırması gerekiyor.
Genel olarak UG, bir şirket kurmanın ve aynı zamanda sınırlı sorumluluğun avantajlarından yararlanmanın esnek ve uygun maliyetli bir yolunu temsil eder.
 
UG kurmanın avantajları 
Girişimci bir şirket (UG) kurmak, onu yeni girişimciler için cazip bir seçenek haline getiren çok sayıda avantaj sunar. En büyük avantajlardan biri sorumluluğun sınırlandırılmasıdır. Bir UG'de hissedarlar yalnızca katkı sermayeleriyle sorumludur; bu, şirket borçları durumunda kişisel varlıkların korunduğu anlamına gelir. Bu, kuruculara daha yüksek düzeyde güvenlik sağlar ve mali yıkım riskini azaltır.
UG kurmanın bir diğer avantajı da nispeten düşük sermayedir. Minimum 25.000 Euro sermaye gerektiren geleneksel GmbH'nin aksine, yalnızca 1 Euro'luk bir sermaye ile bir UG kurulabilir. Bu, sınırlı mali kaynaklara sahip kişilerin serbest meslek sahibi olmalarını mümkün kılar.
UG ayrıca şirket yapısının esnek bir şekilde tasarlanmasına da olanak tanır. Kurucular, kaç hissedarın dahil olacağına ve ortaklık sözleşmesinde hangi düzenlemelerin yer alması gerektiğine kendileri karar verebilirler. Bu esneklik, bireysel ihtiyaçlara ve hedeflere yanıt vermeyi kolaylaştırır.
Bir diğer artı nokta ise vergi indirimi olanağıdır. UG, kurumsal gelir vergisine tabidir ve çeşitli işletme giderlerini düşebilir, bu da vergi yükünün azalmasına yol açabilir. Kârı şirkette bırakma ve dolayısıyla vergi avantajlarından yararlanma olasılığı da bu yasal formun lehinedir.
Özetle, bir UG kurmak birçok avantaj sunar: sorumluluğun sınırlandırılması, düşük sermaye, esnek yapı ve vergi avantajları, onu birçok kurucu için ideal bir seçim haline getirir.
 
Bir UG kurarken vergi hususları 
Girişimci bir şirket (UG) kurmak, kurucuların kesinlikle dikkate alması gereken çok sayıda vergi hususunu içerir. UG, Almanya'da popüler bir yasal formdur çünkü sınırlı sorumluluk sunar ve yalnızca bir avroluk küçük bir sermaye ile kurulabilir. Ancak kurucuların daha sonra sorun yaşamaması için vergi yükümlülüklerinin farkında olması gerekir.
Bir UG kurarken temel nokta kurumlar vergisi ve ticaret vergisidir. UG, kâr üzerinden yüzde 15 oranında kurumlar vergisine tabidir. Ayrıca miktarı belediyeye göre değişen ticaret vergisi de vardır. Şirketinizin bütçesini planlarken bu vergileri dikkate almanız önemlidir.
Bir diğer önemli husus ise satış vergisi yükümlülüğüdür. UG satış üretiyorsa genellikle satış vergisi ödemek zorundadır. Ancak yıllık ciroları belirli sınırları aşmadığı sürece satış vergisinden muaf olan küçük işletmeler gibi istisnalar da vardır.
Ayrıca hissedar-yöneticilerin gelir vergisi ve sosyal güvenlik primi ödemesi gerekmektedir. Bu özellikle maaş alıyorlarsa geçerlidir. Bu vergilerin doğru şekilde ödenmesi hukuki sonuçlardan kaçınmak açısından büyük önem taşıyor.
Muhasebe gereklilikleri de UG'ler için önemli bir noktadır. Şirketin büyüklüğüne bağlı olarak farklı muhasebe ve yıllık mali tablo gerekliliklerine uyulmalıdır. Daha küçük UG'ler basitleştirilmiş bir gelir fazlası beyanı (EÜR) oluşturabilirken, daha büyük şirketler çift girişli defter tutmakla yükümlüdür.
Son olarak kurucuların başlangıç maliyetlerine de dikkat etmeleri gerekir. Birçok maliyet vergilerden düşülebilir ve bu da mali yükü azaltabilir. Bunlar, örneğin noter masraflarını veya ticaret siciline kayıt ücretlerini içerir.
Genel olarak, bir UG kurmak vergi hususları açısından dikkatli bir planlama gerektirir. Bu nedenle, ilgili tüm noktaları açıklığa kavuşturmak ve olası engellerden kaçınmak için erken bir aşamada bir vergi danışmanına danışmanız tavsiye edilir.
 
Kurumlar vergisi ve ticaret vergisi 
Kurumlar vergisi ve ticaret vergisi, Almanya'daki şirketleri etkileyen iki temel vergi türüdür. Girişimci şirketler (UG) gibi şirketlerin finansal riskleri en aza indirmek ve yasal gerekliliklere uymak için bu vergi hususlarını anlaması özellikle önemlidir.
Kurumlar vergisi tüzel kişilerin gelirleri üzerinden alınır. UG'ler için kurumlar vergisi oranı şu anda vergiye tabi gelirin yüzde 15'idir. Bu, UG'nin kârının tüm işletme giderleri düşüldükten sonra ve vergiler öncesi belirlendiği anlamına gelir. Kurumlar vergisi stopaj vergisi olup, hissedarlara dağıtılmadan önce doğrudan kardan mahsup edilmesi anlamına gelir.
Şirketler kurumlar vergisinin yanı sıra ticaret vergisi de ödemek zorundadır. Bu vergi belediyeler tarafından alınır ve şirketin bulunduğu yere göre değişir. Ticaret vergisi oranı, sabit bir belediye tahakkuk oranı ve yüzde 3,5'lik tek tip vergi matrahından oluşur. Ticaret vergisi, şirketin kârı üzerinden hesaplanır ve bu vergide belirli indirim ve indirimler dikkate alınabilir.
Her iki vergi türünü hesaplarken önemli bir husus doğru muhasebedir. Şirketler vergi beyannamelerinde şeffaf bir temel oluşturabilmek için gelir ve giderlerini detaylı bir şekilde belgelemekle yükümlüdür. Ek olarak, UG'ler olası vergi indirimlerinden veya indirimlerden en iyi şekilde yararlandıklarından emin olmalıdır.
Bir UG'deki hissedarlar için kurumlar vergisi ve ticaret vergisinin birleşimi net kar üzerinde önemli bir etkiye sahip olabilir. Bu nedenle, vergi optimizasyonuna yönelik bireysel stratejiler geliştirmek amacıyla erken bir aşamada bir vergi danışmanıyla görüşmeniz tavsiye edilir.
 
UG için satış vergisi yükümlülüğü 
KDV yükümlülüğü, girişimci şirket (UG) kurmak isteyen girişimciler için merkezi bir konudur. Bir UG genellikle vergiden muaf tutarı aşan satışlar ürettiği anda satış vergisine tabidir. Bu, UG'nin teslimatları ve hizmetleri üzerinden satış vergisi toplamak ve bunu vergi dairesine ödemekle yükümlü olduğu anlamına gelir.
Standart vergilendirme, UG'nin satışlarına %19'luk normal satış vergisi oranını veya %7'lik indirimli oranı uygulamasını öngörmektedir. Bu fiyatlar arasındaki seçim sunulan ürün veya hizmetin türüne bağlıdır. Bununla birlikte, Bölüm 19 UStG uyarınca küçük işletme düzenlemesi olasılığı da mevcuttur. Bu düzenleme, bir önceki yılda yıllık cirosu 22.000 Euro'nun altında olan şirketlerin satış vergisi almamasına ve dolayısıyla peşin satış vergisi beyannamesi vermemesine olanak tanıyor.
Birçok kurucu için küçük işletme düzenlemesini uygulama kararı, idari maliyetleri azaltmalarına olanak sağladığı için avantajlı olabilir. Ancak bu durumda herhangi bir girdi vergisi indirimi talebinde bulunamayacağınızı bilmelisiniz. Bu, satın alma işleminde ödenen KDV'yi geri talep edemeyeceğiniz anlamına gelir.
Girişimcilerin KDV yükümlülüklerini erken aşamada ele alması ve gerekirse bir vergi danışmanına başvurması önemlidir. Bu, satış vergisi yükümlülüğüyle ilgili doğru kararı vermenize ve doğru işlem için gerekli tüm adımları atmanıza yardımcı olabilir.
 
Hissedarlar ve genel müdürler için bordro vergisi ve sosyal güvenlik katkıları 
Hissedarlar ve genel müdürler için ücret vergisi ve sosyal güvenlik katkıları, girişimci bir şirket (UG) kurarken ve işletirken dikkate alınması gereken temel hususlardır. Ortak yöneticiler genellikle şirketin hem hissedarları hem de operasyonel yöneticileridir. Bu ikili rol belirli vergi yükümlülüklerini gerektirir.
Yönetici ortaklar, çalışmalarının bir parçası olarak gelir vergisine tabi bir maaş alırlar. Ücret vergisi doğrudan maaşınızdan kesilerek vergi dairesine ödenir. Ücret vergisinin miktarı bireysel vergi dilimlerine ve genel müdürün gelirine bağlıdır. Yasal sorunlardan kaçınmak için UG'nin maaş bordrosunu uygun şekilde yürütmesi önemlidir.
Ücret vergisinin yanı sıra sosyal güvenlik primlerinin de ödenmesi gerekmektedir. Buna sağlık, bakım, emeklilik ve işsizlik sigortası katkıları da dahildir. Almanya'da çalışanların genel olarak sigorta yaptırması gerekiyor ancak hissedarlar ve genel müdürler için istisnalar mevcut. UG'de %50'den fazla hisseye sahip olmaları durumunda, genellikle sosyal sigorta primlerine tabi çalışanlar olarak kabul edilmezler. Bu gibi durumlarda gönüllü yasal sigorta mı yoksa özel sigorta mı yaptırmak istediğinize kendiniz karar vermelisiniz.
Vergi yükümlülüklerinizi erkenden öğrenmeniz ve gerekirse bir vergi danışmanına danışmanız tavsiye edilir. Bu, potansiyel tehlikelerin önlenmesine ve tüm yasal gereksinimlerin karşılanmasını sağlamaya yardımcı olabilir. Bordro vergileri ve sosyal güvenlik katkılarıyla ilgili dikkatli planlama, finansal risklerin en aza indirilmesine ve UG'nin uzun vadeli istikrarının sağlanmasına yardımcı olur.
 
Muhasebe yükümlülükleri ve yıllık mali tablolar 
Muhasebe yükümlülükleri, özellikle Unternehmergesellschaft (UG) gibi şirketler için kurumsal yönetimin merkezi bir parçasıdır. Alman Ticaret Kanunu (HGB) hükümlerine göre şirketler, ticari işlemlerini sistematik bir şekilde belgelemekle yükümlüdür. Bu sadece gelir ve giderlerin kaydedilmesini değil, aynı zamanda ilgili tüm makbuzların uygun şekilde saklanmasını da içerir. Dikkatli defter tutma, şirketin mali durumuna ilişkin genel bir bakışı her zaman sürdürmesine olanak tanır ve aynı zamanda yıllık mali tabloların hazırlanmasında da önemli bir temel oluşturur.
Yıllık mali tablolar bilanço ve kar ve zarar tablosundan (K&Z) oluşur. Bilanço, şirketin belirli bir tarih itibarıyla varlık ve yükümlülükleri hakkında bilgi verirken, gelir tablosu belirli bir döneme ait gelir ve giderleri gösterir. Bir UG'nin bu belgeleri zamanında hazırlayıp sorumlu vergi dairesine ibraz etmesi önemlidir. Yıllık mali tablolar genellikle mali yılın sonundan itibaren 12 ay içinde hazırlanmalıdır.
Ayrıca büyüklüklerine ve satışlarına bağlı olarak UG'lerin bir ek ve yönetim raporu da hazırlaması gerekebilir. Bu ek raporlar şirketin mali durumu hakkında daha fazla bilgi sağlar ve paydaşların ekonomik durumu değerlendirmesine yardımcı olur. Tüm yasal gerekliliklerin karşılandığından emin olmak için erken bir aşamada bir vergi danışmanına veya denetçisine danışmanız tavsiye edilir.
Muhasebe yükümlülüklerine uyum sadece kanunların zorunlu kıldığı bir durum olmayıp aynı zamanda şirket rakamlarının şeffaflığına ve izlenebilirliğine de katkı sağlamaktadır. Muhasebe hatalarının, büyük para cezaları ve hatta vergi kaçakçılığı durumunda cezai kovuşturma dahil olmak üzere ciddi sonuçları olabilir. Bu nedenle şirketlerin her zaman muhasebe kayıtlarının dikkatli tutulmasını ve düzenli olarak kontrol edilmesini sağlamaları gerekmektedir.
 
Başlangıç maliyetleri ve vergiden düşülebilirlik 
Girişimci bir şirket (UG) kurmak, yalnızca girişimcilik fırsatlarını değil aynı zamanda finansal yükümlülükleri de beraberinde getirir. Kurucuların dikkate alması gereken önemli bir husus, başlangıç maliyetleri ve ilgili vergi indirimidir. UG kurulumunda ortaya çıkan maliyetler genellikle işletme giderleri olarak talep edilebilir.
Tipik başlangıç maliyetleri, ortaklık anlaşmasını noter tasdiki için noter masraflarını, ticaret siciline kayıt ücretlerini ve bir iş planı oluşturma veya hukuki danışmanlık masraflarını içerir. Bu masraflar çok önemlidir çünkü start-up'ın mali çerçevesini etkilerler ve aynı zamanda vergiden düşülebilirler.
Kurucular tüm makbuzları ve faturaları dikkatlice belgelediğinden emin olmalıdır. Bu belgelerin saklanması daha sonraki vergi beyannameleri için önemlidir. Ayrıca ofis alanı kirası veya çalışan maaşları gibi devam eden maliyetler de belirli bir oranda düşülebilir.
Bir diğer önemli nokta ise sabit kıymet yatırımlarının amortisman olasılığıdır. Bu amortismanlar UG'nin kârını ve dolayısıyla vergi yükünü de azaltır. Bu nedenle, start-up'ı planlarken tüm maliyetlere ilişkin ayrıntılı bir genel bakış oluşturmanız ve bunları finansal planlamaya dahil etmeniz tavsiye edilir.
Genel olarak, başlangıç giderlerinin ve bunların vergiden düşülebilirliğinin dikkatli bir şekilde değerlendirilmesi yalnızca finansal bir avantaj sağlamakla kalmaz, aynı zamanda kurucuların beklenmedik harcamalara daha hazırlıklı olmalarına da yardımcı olabilir.
 
UG kurmak: Vergi kaydı için gerekli adımlar 
Girişimci bir şirket (UG) kurmak, serbest mesleğe doğru heyecan verici bir adımdır. Hukuksal boyutların yanı sıra vergi kaydının doğru bir şekilde yapılması da büyük önem taşıyor. UG'nizi vergi amacıyla kaydettirmek için gerekli adımları burada bulabilirsiniz.
Öncelikle UG'nizi ilgili ticaret siciline tescil ettirmelisiniz. Bu genellikle kurucu belgeleri hazırlayan ve sunan bir noter aracılığıyla yapılır. Ticaret siciline giriş yaptıktan sonra vergi tescili açısından önemli olan ticaret sicil numarasını alacaksınız.
Bir sonraki adım vergi dairesine kayıt olmaktır. Bunu yapmak için vergi kayıt anketini doldurmanız gerekir. Bu anket, planladığınız ticari faaliyetler, beklenen satışlar ve kârların yanı sıra hissedarlar ve genel müdür hakkında bilgiler içerir.
Anketi gönderdikten sonra vergi dairesi bilgilerinizi kontrol edecek ve size bir vergi numarası verecektir. Faturalandırma ve vergi beyannameleri de dahil olmak üzere, UG'nizle ilgili gelecekteki tüm vergi konularında bu vergi numarasına ihtiyacınız olacaktır.
Bir diğer önemli nokta ise satış vergisine tabi iseniz veya uluslararası ticarette faaliyet göstermek istiyorsanız satış vergisi kimlik numarasına (KDV kimlik numarası) başvurmaktır. Bu numara, AB içindeki diğer şirketlere KDV'siz fatura düzenlemenize olanak tanır.
Ayrıca kurumlar vergisi ve ticaret vergisine ilişkin yükümlülüklerinizi de öğrenmelisiniz. UG her iki vergi türüne de tabidir; bu nedenle ilgili tüm hususları açıklığa kavuşturmak için erken bir aşamada bir vergi danışmanıyla görüşmeniz tavsiye edilir.
Son olarak, gerekli tüm muhasebe belgelerinin mevcut olduğundan ve vergi beyannamesi vermek için yasal sürelere uyduğunuzdan emin olmalısınız. Doğru defter tutma yalnızca kanunen gerekli değildir, aynı zamanda UG'nizin başarısı için de gereklidir.
Bu adımlarla UG'nizin başarılı bir vergi kaydının temelini oluşturacak ve şirketinizin en başından itibaren sağlam temeller üzerinde olmasını sağlayacaksınız.
 
Vergi dairesine kayıt 
Vergi dairesine kaydolmak, özellikle girişimci bir şirket (UG) kurarken, herhangi bir işe başlamak için çok önemli bir adımdır. UG'nizi kurduktan sonra bir ay içinde sorumlu vergi dairesine kaydolmanız gerekir. Bu süreç, vergi kimlik numarası almak ve işletmenizin uygun şekilde vergilendirildiğinden emin olmak için önemlidir.
Kayıt işlemini tamamlamak için çeşitli belgelere ihtiyacınız vardır. Buna ortaklık sözleşmesi, hissedarlar listesi ve ticaret sicil özetinin bir kopyası da dahildir. Bu belgeler vergi dairesinin UG'nizi doğru şekilde kaydetmesine ve uygun vergi türlerini belirlemesine yardımcı olur.
Kayıt olurken ayrıca ne tür satışlar yapmak istediğinizi ve KDV'ye tabi olup olmadığınızı da belirtmelisiniz. Şirketinizin türüne bağlı olarak farklı vergi düzenlemeleri geçerli olabilir. Kurumlar vergisi ve ticaret vergisi gibi farklı vergi türleri hakkında önceden bilgi sahibi olmanız tavsiye edilir.
Kayıt olduktan sonra vergi dairesinden bir vergi kayıt anketi alacaksınız. Bunu dikkatlice doldurup geri göndermelisiniz. Yanlış veya eksik bilgi, gecikmelere ve hatta mali dezavantajlara neden olabilir.
Özetle UG'nizin kuruluş aşamasında vergi dairesine kaydolmanın vazgeçilmez bir adım olduğu söylenebilir. Zamanında ve doğru kayıt, şirketinizin sağlam bir vergi temeline sahip olmasını sağlar.
 
Vergi kimlik numarası için başvurun 
Vergi kimlik numarası (vergi numarası), Almanya'daki her vatandaşa verilen kişisel bir kimlik numarasıdır. Vergi mükelleflerinin açıkça tanımlanmasına hizmet eder ve tüm vergi konuları için gereklidir. Vergi numarası başvurusu, Almanya'da kaydolduğunuzda veya yeniden kaydolduğunuzda otomatik olarak gerçekleşir. Numarayı genellikle kaydolduktan sonraki birkaç hafta içinde posta yoluyla alırsınız.
Vergi kimlik numaranız elinize ulaşmadıysa veya kaybolduysa sorumlu vergi dairesinden de talep edebilirsiniz. Bunu yapmak için genellikle kimlik kartınıza veya pasaportunuza ve gerekirse kimliğinizi doğrulayacak diğer belgelere ihtiyacınız olacaktır.
Çeşitli vergi beyannameleri ve başvuruları için gerekli olduğundan vergi numaranızı saklamanız önemlidir. Örneğin, işverenler bordro vergilerine kaydolurken çalışanlarının vergi kimlik numaralarını sağlamalıdır. Vergi numarası aynı zamanda gelir vergisi beyannameleri hazırlanırken de kullanılır.
Özetle, vergi kimlik numarasına başvurmak basit bir işlemdir ancak Almanya'daki vergi işleriniz açısından çok önemlidir.
 
Son teslim tarihlerine ve tarihlere dikkat edin 
Girişimci bir şirket (UG) kurarken çeşitli son teslim tarihlerine ve tarihlere dikkat etmek çok önemlidir. Bu hususlar yalnızca yasal uyumluluk açısından değil aynı zamanda şirketin uzun vadeli başarısı açısından da önemlidir.
Merkezi randevu, UG'nin sorumlu ticaret siciline tescilidir. Ortaklık sözleşmesinin noter tasdikinden sonra tescilin iki hafta içinde yapılması gerekmektedir. Bu son tarihin kaçırılması, işin kurulmasında gecikmelere ve ek maliyetlere yol açabilir.
Bir diğer önemli nokta ise vergi son tarihleridir. UG kurulduktan sonra vergi kimlik numarası alabilmek için vergi dairesine kayıt yaptırmak zorundadır. Birçok vergi yükümlülüğü bu tanımlamayla bağlantılı olduğundan, bunun da derhal yapılması gerekmektedir. İlk vergi beyannamesinin sunulması için son tarih genellikle mali yılın sonunda başlar.
Ayrıca kurucuların gerekli tüm belgeleri zamanında teslim ettiğinden emin olmaları gerekir. Bu, diğer şeylerin yanı sıra, hissedarların listesini ve gerekirse vergi dairesinin talep ettiği diğer belgeleri de içerir. Geç beyanda bulunmak yalnızca para cezasına yol açmakla kalmaz, aynı zamanda önemli vergi avantajlarının kaybedilmesine de neden olabilir.
Ayrıca kurucular, KDV beyannameleri veya kurumlar vergisi beyannameleri için son tarihler gibi düzenli son tarihler konusunda da bilgi sahibi olmalıdır. Bunlar sabit bir sıklıkta sunulmalıdır ve şirketin büyüklüğüne göre değişebilir.
Genel olarak net bir program oluşturmanız ve ilgili tüm tarihleri takip etmeniz önerilir. Bu sadece yasal gerekliliklere uymaya yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda şirketin en başından itibaren sağlam bir temele sahip olmasını da sağlar.
 
Sonuç: Bir UG kurarken vergi hususları özetlendi 
Girişimci bir şirket (UG) kurmak, dikkatle dikkate alınması gereken çok sayıda vergi hususunu içerir. Özetle, limited şirket olarak UG'nin hem avantajlar hem de zorluklar sunduğu söylenebilir. Merkezi bir nokta, UG'nin kârlarından alınan kurumlar vergisidir. Ayrıca kurucuların ticaret vergisine de dikkat etmeleri gerekir çünkü bu, konuma göre değişiklik gösterebilir.
Bir diğer önemli husus ise satış vergisi yükümlülüğüdür. UG'nin belirli satış limitlerini aşması veya satış vergisine tabi hizmetler sağlaması durumunda vergi dairesine kaydolması ve satış vergisi kimlik numarası için başvuruda bulunması gerekebilir.
Ayrıca, hissedar-yönetici direktörler genellikle gelir vergisine tabidir ve sosyal güvenlik primi ödemek zorundadırlar. Bu, tazminatın ve ilgili vergi yükümlülüklerinin dikkatli bir şekilde planlanmasını gerektirir.
Son olarak, UG'nin vergi durumu üzerinde önemli bir etkiye sahip olabileceğinden, muhasebe yükümlülükleri ve yıllık mali tablolar konusunda net olmak çok önemlidir. Bir vergi danışmanının kapsamlı tavsiyesi, ilgili tüm hususları dikkate almanıza ve zamanında harekete geçmenize yardımcı olabilir.
 
En başa dön